Osmanlı eserlerinin nadide türlerinden olan Edirne ahşap işçiliğine ait bir Edirnekâri Kavukluk restorasyonunu kaydettik.
Kavuk Nedir?
Kavuk, beyaz renkte pamuk ipliğinden örülmüş olan kumaştan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığına verilen ad.
Osmanlı imparatorluğu zamanında giyen kişinin sosyal sınıfına göre kavuğun şekli ve rengi değişirdi. Sadrazam ve devlet erkanı üstü dar silindir prizma şeklinde tepesi kırmızı renkte olan ve pamuk sargılı mücevveze denilen bir kavuk kullanırdı.
Muhtelif sınıflardaki memurların kendilerine has kavukları vardı. Bunların bazıları paşâî, kâtibî gibi mesleğe nisbetle anılırdı.
Topçu zâbitleri kalafat giyerlerdi. Kavukta giyenin mesleğiyle ilgili işaretler bulunabilirdi. Serdengeçtiler kavuklarını tüylerle süslerlerdi.
Doğancılar, şahinciler av veya doğan tüylerinden tezyinat yaparlardı. Kavuk üzerine ulemâ beyaz; tarikat mensupları beyaz, kırmızı, yeşil, siyah; halk ise ağbanî sarık sarardı. Sarık sarılış şekline göre dardağan, silme, burma gibi adlar alırdı. Sarığın sarkık olarak bırakılan ucuna taylasan denirdi.
Tarikat ehlinin ve şeyhinin giydiği kavukların dilimlerinin sayıları da farklı anlamlar taşırdı. Kişinin sahip olduğu mevkii gösteren kavuğu mezar taşına da işlenirdi.
Osmanlılar’da II. Mahmud dönemine kadar kavukçuluk meslekî bir sınıftı.
Minyatürleri Nakkaş Osman tarafından çizilen 990 (1582) tarihli Surnâme-i Hümâyun’da takyeciler, keçe külâh yapanlar, sarıkçılar, arakçin dikicileri yani kavukçu ustaları gösterilmiştir. Minyatürdeki atölyedükkânda ustalardan birinin ateşi körükleme tasviri kavukların sıcak kalıplandığına işaret etmektedir (vr. 216a).
Padişahların kavuğu Topkapı Sarayı’nda Sarık Odası veya Revan Odası denilen yerde sarılırdı. 1829’da çıkarılan elbise nizamnâmesiyle çok değişik kavukların yerine düzenin sağlanması için fes giyilmesi kararlaştırılmıştır.
Edirnekâri Kavukluk Restorasyonu
Kavukluk, bizim tabirimizle oldukça “yorgun” vaziyette ve “bırakın yakamı” der gibiydi. Oysa tarihe daha uzun seneler hizmet edecekti..
Kimbilir hangi tarihlere şahitlik etmiş olan bu eseri restore etmek bizim için de çok keyifliydi.
Aslına sadık kalarak yapılan restorasyon yaklaşık olarak 7 gün sürdü. Bazı hatalar ve dökükleri ellemeden bıraktık. Olması gerektiği gibi.. Sadece ağır hasarlara müdahale edip yaşama geri döndürdük. Bu eserin yapım aşamalarını sayfanın üstünde bulunan videodan izleyebilirsiniz.